Çizgi Roman Esintili Bir Uzay Macerası: Paslanmaz Çelik Sıçan

Kitabın orijinal baskısının kapağı
Ülkemizde Yer Açın! Yer Açın romanıyla tanınan Harry Harrison, kariyerinin başında çizgi roman yazar ve çizerliği yapmıştır. Harrison’ın yankı uyandıran ilk romanı Paslanmaz Çelik Sıçan’da bu dönemin etkisi rahatça hissedilir. Eserin protagonisti “Kaypak” Jim diGriz ana akım çizgi roman kahramanları gibi öldürmeyi reddetmekte ancak bunun yanında hırsızlık ve dolandırıcılık yaparak “anti-kahraman” davranışları sergilemektedir. Buna rağmen galaksiyi kurtarmaya çalışan kahramanımızın düşmanı ise tam bir çizgi roman kötüsüdür.
Paslanmaz Çelik Sıçan on iki kitaplık bir serinin ilk kitabı olsa da tek başına da okunabilen bir maceradır. Serinin ikinci kitabı olan Paslanmaz Çelik Sıçan’ın İntikamı da dilimize çevrilmiş ve Metis Bilimkurgu Dizisi içerisinde yayınlanmıştır. Günümüzde maalesef iki kitabın da baskısı tükenmiştir ve yalnızca sahaflardan yüksek fiyatlara bulunabilirler.

Harry Harrison
İkinci kitabı henüz okumadım ama ilk kitabı kesinlikle tavsiye ediyorum. Eğer bulabilirseniz mutlaka okumalısınız. Kitap 170 sayfa boyunca aksiyonunu bir an bile düşürmeden felsefeden polisiyeye, mizahtan siyasete pek çok konuyu işliyor. Kahramanımızın gittiği gezegenlerin farklı ve orijinal yapıları okuduğunuz bir bilimkurgu romanı bile olsa fantastik bir evrende olduğunuzu hissettiriyor.

Kitabın Türkçe baskısının kapağı
Kitap kahraman bakış açısıyla yazılmış. Kahramanımızın aynı zamanda anlatıcımız olması karakterin felsefi arka planını anlamamızı kolaylaştırıyor. Hikaye iyilik ve kötülüğün felsefesini incelediği, kim kahraman kimin düşman olduğunu ve olabileceğini sorguladığı için bu oldukça önemli. Bir oturuşta bitirebileceğiniz bu kitabı okurken siz de “bir hırsızın ahlaki değerleri olabilir mi”, “öldürmeyi reddetmesi kişiyi iyi biri yapmaya yeter mi?” veya “iki hırsızın mücadelesinde haklı tarafın kim olduğu nasıl bilinebilir?” sorularını kendinize soruyorsunuz.
Kitabın sorguladığı kavramları daha iyi açıklayabilmek için iki Batman hikayesinden söz etmek istiyorum. Başta da söylediğim gibi yazar çizgi romanlardan çok şey aldığı için Batman çok iyi bir örnek.
Bu hikayelerden ilki Killing Joke, çoğu insana göre gelmiş geçmiş en başarılı çizgi roman yazarı olan Alan Moore tarafından yazılan 64 sayfalık kısacık bir çizgi roman. Alan Moore aynı zamanda muhteşem bir çizgi roman ve edebi eser olan Watchmen’in de yazarı. Ülkemizde JBC Yayıncılık tarafından yayınlanan Killing Joke hakkında son olarak favori yönetmenim Tim Burton’un en sevdiği çizgi roman olduğunu ekliyorum ve eserin konusuna geçiyorum.
Hikaye Joker’in herkesin içinde bir psikopat olduğunu ispatlamaya çalışmasını anlatıyor. Joker de herkes gibi sıradan bir insanken geçirdiği tek bir kötü gün sonucu delirmiş. Önce Batman’in arkadaşı Jim Gordon’u kaçırıp onu da delirtmeye çalışıyor. Daha sonra Batman’e ikisinin de aynı olduğunu söylüyor.
Joker’e göre ikisi de tek bir kötü gün geçirdi ve ikisi de tuhaf kostümler giyip normal insanların yapmayacağı şeyler yapmaya başladı. Ancak insanlar Batman’e kahraman, Joker’e ise suçlu dedi. Bu da bizi Paslanmaz Çelik Sıçan’ın sorusuna getiriyor. İkisi de aslında aynıysa nasıl birine kahraman, diğerine suçlu diyebiliriz? Batman çizgi romanları için bu soruyu cevaplamak biraz daha basit olabilir. Joker suçlu, Batman ise kahramandır çünkü Joker banka soyar, insanları öldürür, Gotham halkına zarar verir. Batman ise suçluları durdurur, insanları kurtarır ve şehrini korur. Paslanmaz Çelik Sıçan ise aynı soruyu kahraman ve düşmanı arasındaki sınırları bulanıklaştırarak soruyor.
İkinci hikayemiz ise pek çok insan kendisini iyi bir Batman yazarı olarak görmese de benim en sevdiğim Batman yazarlarından olan Grant Morrison’un yazdığı ve Sandman serisinin muhteşem kapaklarının yaratıcısı Dave McKean’in çizdiği Arkham Asylum. Aynı isimli bir video oyunu da olan çizgi roman muhteşem bir psikolojik gerilim hikayesi. Çizgi roman ülkemizde Killing Joke gibi JBC Yayıncılık tarafından yayınlandı.
Batman’in neredeyse tüm düşmanlarının içinde bulunduğu Arkham Tımarhanesi’nde isyan çıkar. Çalışanları rehin alan hastaların tek talebi Batman’in tımarhaneye gelmesidir çünkü Batman’in de en az kendileri kadar deli olduğuna karar vermişlerdir.
Arkham Asylum, Killing Joke’un sorusunu genişletiyor. Bu sefer Batman’i sadece Joker gibi bir mafya babasıyla değil, tımarhanedeki tüm hastalarla karşılaştırıyor. Çizgi romanın ilerleyen sayfalarında Batman gibi siz de şüpheye düşüyorsunuz. Gotham’da psikolojik sorunları olan kostümlü insanlar var. Batman bu insanları yakalayıp tımarhaneye kapatıyor. Aslında Batman de onlar gibi “deli” olabilir mi? Kim veya ne Batman’i kahraman diğerlerini düşman ilan etmiştir?
Bu iki muhteşem çizgi romanı okuyup sevdiyseniz veya konuları ilginizi çektiyse Paslanmaz Çelik Sıçan’ı da seveceksiniz. Kitap ayrıca mizah, siyaset, bilimkurgu, polisiye, fantazya, çizgi roman veya felsefeden herhangi birine ilgi duyan tüm insanlara hitap ediyor.
İyi okumalar.